Bu başlık, Salih Mirzabeyoğlu’nun MARİFETNAME isimli eserinin 7. LEVHA’sındaki başlık. Oradan hareketle, derlenmiş hikmetlerin izini takib ederek, günümüzde mesele hâline gelmiş SİSTEM mevzusuna değinmeye çalışalım.

Dedi ki: – (Devlet başkanı, iyilik yapmak için mutlak bir kudrete sahip olmalıdır, ama kötülük yapmaya çalıştığında ve keyfî davranışında mutlaka elleri bağlanmalıdır.)

Başkanlık sistemine geçerken devlet başkanı MUTLAK KUDRET’e sahib mi?.. Sahibse, kötülüğe meylettiğinde ELLERİNİ BAĞLAYACAK bir mekanizma, bir güç var mı?..

Bu denge sağlanmamışsa işin sonu felâket olabilir. Sağlanmışsa, bugünkü kültürel yapı içinde sürdürülebilmesi zor olabilir. Zeminin bunca kayganlığında belki de yapılacak en güzel şey, her şeyi göze alarak, birşeyleri riske ederek, bir hayli cesaret isteyen adımları atabilmektir… Başkan olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılan Receb Tayyib Erdoğan, “YALNIZIM” dediğine göre, bu cesur adımın atılması da zor görünüyor. Fakat, görünen o ki, eninde sonunda HAKK’la birlikte HAK uğruna bu teşebbüs mukadder görünüyor. Nasıl ki “One Minute”dan sonra her şey düşmanın aleyhine döndü, şimdi atılacak cesur adım da düşmanın aleyhine dönecektir; mesele bu adımın geç kalmaksızın atılmasıdır.

YORUMLAR

Start typing and press Enter to search