Senatölere Kaşıkçı cinayetiyle ilgili brifing vernen Pompeo eldeki kanıtlar ile ‘Kaşıkçı cinayetinde emri verenin Prens Selman olduğunun ifşa edilmesi halinde çıkarlarımız zedelenir’ diyerek senatörleri uyarırken, aslında bir kişinin katil ve terörist ilan edilebilmesi için batı çıkarlarını zedelemiş olması gerekiyor, ifşasında bulundu.
O halde şimdiye dek ABD’nin propagandası ile terörist ve katil ilan edilmiş kişiler ile örgütleri dünya tekrar gözden geçirmeli.
Özellikle müslümanlar ABD’nin hükümleriyle hükmetmek yerine Kuran’daki tarifle göre kişileri ve kurumları terörist olarak tarif etmeli.
Soralım o zaman Afganistan’ı Irak’ı Suriye’yi işgal edip katliam ve tecavüz yapan ABD ve gönüllü işbirlikçileri mi terörist, ülkesini ve dinini savunan insanlar mı terörist?
Dünya ve ahiret çıkarlarımızı dikkate alarak cevaplayalım.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Savunma Bakanı Jim Mattis, Senato’da Kaşıkçı cinayetiyle ilgili brifing verdi. İki Bakan Suudi Arabistan yanlısı bir tavır sergiledi.
İstanbul’da 2 Ekim’de hunharca katledilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bütün gelişmeler, ABD Senatosunda, kapalı kapılar ardında enine boyuna tartışıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Savunma Bakanı Jim Mattis, Senatörleri bilgilendirdi. Suudi Arabistan’a güçlü bir karşılık verilmesi gerektiğini savunan lobileri ikna etmeye çalıştı.
Dışişleri Bakanı Pompeo, cinayet yüzünden Kongre’de sürekli yakınanların sesini yükselttiğini, medyanın da konuya adeta üşüştüğünü anlattı.
Pompeo, “ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde gerilemeye gidilmesi, ABD ve müttefiklerinin çıkarları açısından ölümcül bir hata olacaktır.” dedi.
Pompeo Suudi Arabistan’ın bölge açısından kaybedilemeyecek derecede önem taşıyan bir müttefik olduğunu ifade etti.
Savunma Bakanı Mattis de, ülkesinin bu cinayete asla göz yummayacağını kaydetti.
Mattis, ülkesinin Yemen’den askeri desteğini çekmesi ve önemli ortaklarına silah satışını durdurmasının yanlış bir yol olacağını da vurguladı.